Demans ve Alzheimer Hastalığında Kök Hücre Tedavisi

Demans ve Alzheimer Hastalığında Kök Hücre Tedavisi

Demans genellikle ileri yaşlarda görülen, düşünme yeteneğinin, hafızanın, dikkatin, mantıksal akıl yürütmenin ve diğer zihinsel yeteneklerin kaybını tanımlayan bir durumdur. Beynin bilgi, davranış ve gündelik yaşamı sürdürme konularında gösterdiği yetersizlik söz konusudur. Hafıza fonksiyonlarının kaybı yanı sıra kişinin konuşma, alet kullanma ve günlük hayatını devam ettirebilmesi gibi yeteneklerinin olumsuz etkilenmesi söz konusudur. Kişinin en basit günlük yaşam faaliyetlerinin bile olumsuz etkilenmesi ve işlevselliğinin bozulması, sonuçta hayat kalitesinde ciddi şekilde şekilde etkilenme görülür. Halk arasında bunama olarak da bilinen demansa bir çok şey neden olabilir.  65 yaş üstü yetişkinlerin yaklaşık %5-8'inde bir çeşit demans, bunama görülebilmektedir. Bu oran 65 yaşından sonra her 5 yılda bir iki katına çıkmaktadır. 80'li yaşlarındaki insanların yarısından daha fazla demans semptomları görülebilmektedir. Son yıllarda bilimsel çalışmalarda demans kök hücre tedavisi konusunda çok sayıda gelişme yaşanmıştır.

 Alzheimer hastalığı demansın en yaygın nedenidir ancak her demans Alzheimer değildir. Alzheimer, demans vakalarının % 60’ından fazlasını oluşturur ve demansın en yaygın olarak görülen şeklidir.  Alzheimer hastalığı dışında demansa neden olan birçok hastalık ve durum vardır.

Alzheimer beyinde dejeneratif bir bozukluğa neden olan, öğrenmeyi, konuşma dağarcığını ve hafızayı daha fazla etkileyen, yavaş yavaş hafızayı kötüleştiren ve sonunda iletişim ve temel günlük görevleri yerine getirmede problemlere yol açan ilerleyici bir kronik hastalıktır. Alzheimer, beyinde sinir hücreleri arasında amiloid beta (amiloid β) proteinlerin plaklar halinde birikmesi ve sinir hücreleri arasındaki iletişim yapısının, ağının bozulmasıyla karakterize edilir. Alzheimer hastalığı gibi kronik nörodejeneratif hastalıklarda beyindeki sinir hücrelerinde anormal protein birikimi, kronik iltihabi reaksiyon (inflamasyon), sinir hücreleri arasındaki iletim ve ağ fonksiyonun bozulması ve sinir hücrelerinin erken ölümü görülmektedir. Bunun sonucunda halk arasında bunama olarak adlandırılan kişinin günlük hayatını son derece olumsuz şekilde etkileyen ciddi bilişsel ve hafıza sorunları görülebilmektedir.

Şimdiye kadar, günümüzdeki ilaç tedavi yöntemlerinin Alzheimer hastalığının bilişsel performansını iyileştirmede maalesef tatmin edici sonuçlara ulaşamadığı görülmektedir. Her ne kadar çok sayıda ilaç tedavi yöntemi bulunmakta olsa da bunların hiçbiri hastalığın altında yatan nedene yönelik tatmin edici sonuçlar sağlayamamaktadır. Ancak nispeten yakın zamanda geliştirilen kök hücre tedavisi Alzheimer için umut vaat etmekte olduğu görülmektedir. Kök hücre ile Alzheimer Tedasi yönteminin beyindeki inflamasyonu (iltihabi reaksiyonu) azaltıp, fonksiyonel iyileşme düzeyini artırabileceği, sinir sistemindeki hasarlı nöronları onarıp, diğer nöronları koruyarak tükenmiş nöronal devreyi yenileyip, onarabileceği öne sürülmektedir. Yapılmış çok sayıda bilimsel çalışmanın Alzheimer Kök Hücre Tedavisi konusunda çok olumlu sonuçlar verdiği, hastalığın ilerlemisini durdurup, bilişsel fonksiyonları iyileştirdiği görülmektedir.

Aslında, Alzheimer hastalığında kök hücre tedavisi yönetimin bu yenileyici, onarıcı, tedavi edici sonuçlarının çoğunun kök hücrelerden salınan mezenkimal kök hücreden salınan eksozomlara ait olabileceği günümüzde yapılan bilimsel çalışmalarda öne sürülmeye başlanmıştır. Eksozomlar kök hücreler tarafından salınan mesaj taşıyıcı küçük parçaçıklardır. Eksozomlar, hücreler arasında mesaj iletimi ve genetik materyal transferi gibi kritik görevleri yerine getirirler. Eksozomlar gittikleri dokularda iyileştirme, yenileşme, gençleşme ve onarım mesajlarını taşırlar ve ayrıca dokunun davranışını etkiler. Kök hücreler tarafından salınan eksozomlar, gittikleri dokulardaki hücrelerin iyileşmesine, yenilenmesine, gençleşmesine, yenilenmesine ve tedavi süreçlerinin başlamasına ve düzenlenmesine yardımcı olur. 

Eksozomlar bireyin kendi hücrelerinden türetilmesi, düşük toksisitesi düşük immünojenitesi ve en önemlisi de beyindeki kan-bayin bariyerini kolaylıkla geçebilmesi nedeniyle çok büyük avantajlara sahiptir. 

Son bilimsel çalışmalar, Alzheimer hastalığının önde gelen nedenlerinden birinin beyindeki sinir hücreleri arasındaki anormal protein birikimi ve bunların temizlenmesi arasındaki dengesizlik olduğunu göstermiştir. Alzheimer hastalığında eksozom tedavisi ‘nin bu hücre birikimini azaltıp, sinir hücrelerini koruduğu yine bilimsel çalışmalarda öne sürülmektedir. Exosome tedavisi, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklarda sinir sitemindeki iltihabi reaksiyonu (inflamasyon) azaltabileceği, yeniden damarlanmayı teşvik edebileceği, yeni sinir hücreleri üretimi sağlayabileceği ve sinir hücrelerinin erken ölümünün (apoptotik kaybını) azaltabileceği öne sürülmektedir. Alzheimer eksozom tedavisi ‘nin aynı zamanda oksidatif stresi de azaltarak merkezi sinir sistemindeki yerel doku mikro ortamını pozitif olarak değiştirip, hasara karşı koruyucu olabileceği iddia edilmektedir. Alzheimer hastalığında eksozom tedavisi yönteminin sahip olduğu avntajlarla beyindeki enflamasyonu giderek  ve nöronları koruyarak Alzheimer ve Demans hastalarında fayda gösterdiği bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir.

Sonuç olarak, Alzheimer exosome tedavisi yönteminin beyindeki hasarlı nöronları onarmayı, diğer nöronları korumayı, damar yapısındaki yeniden şekillenmeyi ve nörolojik fonksiyonların iyileşmesini sağlayan etkileri nedeniyle Alzheimer tedavisinde potansiyel bir tedavi olabileceği öngörülmektedir. Yapılan bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre exosome tedavisinin Alzheimer hastalığındaki nörolojik bozuklukları herhangi bir yan etki riski taşımadan belirli bir dereceye kadar iyileştirebileceği bulunmuştur. Eksozom tedavisinin demans, bunama görülen hastalarda hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı, durdurucu ve hastaların günlük yaşam faaliyetlerindeki kaliteyi artıcı potansiyel bir tedavi olabileceği ileri sürülmektedir. 

Bunun yanı sıra Demans ve Alzheimer hastalığında TMS Tedavisi yönteminin (transkraniyal manyetik stimülasyon) sinir hücrelerinin işlevlerini veya bağlantılarını yeniden düzenleyip, geliştirmesini artırdığı ve beyinde nöral kök hücreleri uyararak, çoğalmaya teşvik ettiği bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir.  Demans ve Alzheimer hastalığında TMS Tedavisi ‘nin hastaların bilişsel fonksiyonlarını ve günlük yaşamsal faaliyetlerini ve kalitesini artırdığı bilinmektedir. Demans ve Alzheimer hastalığında kök hücre ve exosome tedavisi ile birlikte beyin frontal korteks bölgesine uygulanan TMS tedavisinin sinerjik etkisi olduğu iddia edilmektedir.